EÜ Tıp Fakültesi’nde, 2008 yılında prematüre bebek olarak dünyaya gelen Defne Kırıcı, 17 yaşında ve yenidoğan bakım ünitesindeki doktoru Prof. Dr. Özge Altun ile bir etkinlikte sahneye çıktı. Defne’nin piyano dinletisine yan flütle eşlik eden Prof. Dr. Altun’un performansı, prematüre bebek sahibi ailelere umut verdi.
EÜ Tıp Fakültesi’nde 2008 yılında 29 haftalık ve 1290 gram olarak doğan Defne Kırıcı, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü. Tedavi sürecinde Prof. Dr. Özge Altun’un özel ilgisiyle karşılaşan Defne, müzik dinletileriyle desteklenerek hayata tutundu.
Hastaneden taburcu olduktan sonra Defne ve ailesi, Prof. Dr. Altun ile bağlarını sürdürdü. Defne, Prof. Dr. Altun’un tutkuyla bağlı olduğu müziği örnek alarak küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başladı. Geçtiğimiz yıl Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü’ne kabul edilen Defne, ’17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nde gerçekleştirilen ‘Prematüre Bebekler ve Müzik’ etkinliğinde doktoru Prof. Dr. Özge Altun ile birlikte sahne aldı. Defne’nin piyano dinletisine Prof. Dr. Altun da flütüyle eşlik etti. Bu performansı izleyen prematüre bebek sahibi aileler, moral buldu.
Defne, Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü’nde okuduğunu ve Prof. Dr. Altun’un işine olan saygısını ve müzikle olan bağını örnek aldığını belirtti. Prof. Dr. Altun’un umut veren bir hoca olduğunu ifade eden Defne, müziğiyle insanlara dokunmak ve özellikle prematüre bebeklere umut olmak istediğini vurguladı.
Prof. Dr. Özge Altun ise Defne’nin prematüre olarak doğduğunu ve tedavi sürecinde yaşadıklarını anlattı. Defne’nin sağlık sorunlarını başarıyla atlattığını ve ailesiyle bağlarının hiç kopmadığını belirten Prof. Dr. Altun, müziğin hayatlarında her zaman önemli bir yer tuttuğunu ve yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde müziğin bebeklerin gelişimine olumlu etkiler sağladığını söyledi.
Prof. Dr. Altun, Defne’nin piyano çalmasının kendisini mutlu ettiğini ve uzun süredir hayalini kurduğu bir sahneyi gerçekleştirdiğini dile getirdi. Defne’nin annesi Leman Kırıcı ise bu sürecin zorluğunu yaşadıklarını ancak bugün geriye dönüp baktıklarında yaşadıkları sürecin diğer ailelere umut ve ilham verebileceğini belirtti.