Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul’daki özel bir sağlık kuruluşunda acil müdahale sırasında hastayla “fiyat pazarlığı” yapıldığına dair kamuoyunda büyük tepki çeken skandala ilişkin soruşturma başlattı. 51 yaşındaki B.T’nin göğüs ağrısı şikayetiyle Taksim’deki özel bir hastaneye başvurması ve üç damarının tıkalı olduğunun belirtilmesi üzerine acilen anjiyo yapılması gerektiği tespit edildi. B.T, Bakırköy’deki bir özel hastaneye sevk edildi ve anjiyo için ameliyat masasındayken hastanenin muhasebecisi olduğu belirtilen bir kişiyle stent fiyatı konusunda pazarlık yapıldığı ortaya çıktı. Bu skandalın ardından İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, özel sağlık kuruluşuna giderek tutanak tuttu ve incelemeler sonucunda anjiyografi ünitesini mühürledi. İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, hastanın kamuda başarılı bir anjiyo operasyonu geçirdiğini duyurdu.
Soruşturmanın başlatılmasının ardından, kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu olayın detayları medyada geniş yer buldu. İstanbul’da yaşanan bu skandal, sağlık sektöründeki etik sorunların da bir kez daha gündeme gelmesine neden oldu. Hastaların en zor ve kritik anlarında dahi maddi kaygılarla karşı karşıya kalmamaları gerektiği vurgulanırken, sağlık hizmetlerinin ticari kaygılardan arındırılması gerekliliği bir kez daha ön plana çıktı.
Özellikle acil sağlık hizmetlerinde yaşanan bu tür olayların önüne geçilmesi için sağlık sektöründe daha sıkı denetimlerin yapılması ve gerekli yaptırımların uygulanması gerektiği belirtiliyor. Sağlık kuruluşlarının sadece hastaların sağlığını düşünerek hareket etmeleri, maddi kaygıların tedavi süreçlerini etkilememesi önem arz ediyor. Bu tür skandalların yaşanmaması için sağlık sektöründe daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlanması gerektiği ifade ediliyor.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün olaya hızla müdahale etmesi ve gerekli adımları atarak anjiyografi ünitesini mühürlemesi, sağlık sektöründeki denetim mekanizmalarının işleyişinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür skandalların yaşanmaması ve hastaların mağduriyet yaşamaması için sağlık sektöründe daha etkin denetimlerin ve düzenlemelerin yapılması gerektiği üzerinde duruluyor.
Hastaların, en zor ve kritik anlarında dahi maddi endişelerle karşı karşıya kalmamaları ve sağlık hizmetlerinden en etkili şekilde faydalanabilmeleri için sağlık sektöründe etik değerlerin öne çıkarılması gerektiği vurgulanıyor. Sağlık hizmetlerinin ticari kaygılardan arındırılması ve sadece hastaların sağlığını düşünerek hareket edilmesi, sağlık sektöründe yaşanan sorunların çözümü için temel bir ilke olarak kabul ediliyor. Bu tür skandalların yaşanmaması ve hastaların güvenli bir şekilde tedavi olabilmesi için sağlık sektöründe daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlanması gerektiği üzerinde duruluyor.
