Son günlerde solunum yoluyla bulaşan enfeksiyon hastalıklarında ciddi bir artış yaşanıyor. İnfluenza, RSV (Respiratory Syncytial Virus) ve hatta COVID-19 gibi virüsler, bu kış da toplum sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Uzmanlar, hastalık belirtileri gösteren kişilerin vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurmalarını isterken, salgın hastalıkların artmasıyla birlikte, bağışıklık sistemini güçlendirmenin de önemine vurgu yapıyor.

Solunum Yolu Enfeksiyonlarına Karşı Önlemler

Virüs kaynaklı üst solunum yolu enfeksiyonlarında büyük bir artış var. 2023 yılı Ocak ayı ilk 15 gün verileriyle 2024 yılının aynı dönem verileri kıyaslandığında, solunum yolu enfeksiyonu kaynaklı acil servis başvurularında ciddi bir yoğunluk yaşanıyor. Salgın hastalıklara karşı maske uyarısı devam ederken, grip ya da soğuk algınlığına karşı bağışıklığın güçlü tutulması da tavsiye ediliyor.

Kalori Dikkatine Özel Uyarı

“Kış mevsiminde bağışıklık sisteminin zayıflaması, eğer ki beslenme yetersizliği de varsa olası mikroba karşı vücudu savunması bırakabiliyor.” Diyen Diyetisyen Gülçin Işık, Grip ya da soğuk algınlığına yakalanmamak için ya da yakalandıysak da çabuk kurtulabilmek için beslenmede kalorinin çok düşük olmaması gerektiğini vurguladı. Özellikle zayıflama hedefi olan kişileri bu dönemlerde şok diyetlerden, düşük kalorili listelerden uzak durulması konusunda uyardı ve hasta olunduğu takdirde normal beslenme oranından daha yüksek kalorili beslenmenin hastalıktan kurtulmak için önerilebileceğini söyledi.

Sıvı Tüketimine Özel Öneriler

Günlük enerji ihtiyacının yanı sıra sıvı tüketimi de normalde yüksek olacak şekilde planlanması gerektiğine dikkat çeken Işık, “2.5-3 litre civarı su tüketimi olası sıvı kaybı, enfeksiyonla mücadele için gereklidir.” Dedi.

C Vitamini ve Diğer Bağışıklık Güçlendiriciler

Soğuk algınlığıyla mücadelenin olmazsa olmazının C vitamini olduğunu dile getiren Işık, “Portakal, greyfurt, kivi, mandalina, limon, kuşburnu gibi yiyeceklerin mutlaka günlük beslenmede yer alması gerektiğinin altını çizdi. Vücutta mikropla savaşan hücrelerin güçlenmesinde etkili olan C vitaminin az gelmesi durumunda takviye olarak alınmasını da önerdi.

Minerallerin Rolü

Minerallerin de bu süreçte bolca alınmasını tavsiye eden Işık, çinko ve selenyumun önemine vurgu yaptı: “Deniz ürünlerinde bolca selenyum bulunurken, soğan, sarımsak, kırmızı ette de bol miktarda selenyuma rastlamak mümkün. Çinko ise; kabak çekirdeği, chia tohumu, keten tohumu, fındık, badem, ceviz, hindi, mantar gibi yiyeceklerde bulunur. Bu mineraller enzimatik reaksiyonlarda kofaktör görevi görüp, bağışıklık için olmazsa olmazdır. Yine hastalık döneminde ya da öncesinde çinko ve selenyumdan zengin beslenmek faydalı olacaktır.”

Doğal Kalkan: Zencefil ve Kakule

Hastalıkla mücadele eden besinlere yönelik de bilgi veren Işık, tadı keskin olmasına rağmen hastalıklarda zencefilin oldukça önemli olduğunu ve ister tane olarak besin gibi ister toz halinde tüketin, antiseptik, antiinflamatuar, balgam söktürücü, toksin atıcı özelliklerinden dolayı zencefilin tam bir kalkan görevi gördüğünü söyledi ve taze haliyle tüketiminin daha faydalı olduğunu etkiledi. “Toz halinde tüketilecekse de çay gibi tercih edilebilir ya da yoğurtlara katılabilir.” Dedi.

Soğuk algınlığı, bronşit, öksürük, astım, nezle, yüksek ateş gibi şikayetlerde bağışıklık sistemini en çok destekleyen besinin ise Kakule olduğunu vurgulayan Işık, **“Semptomların hafifletilmesinde çokça kullanılan kekiğin hastalık dönemlerinde mutlaka tüketilmesini öneriyorum.”