İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan casusluk soruşturması, Türkiye siyasetinde son günlerin en dikkat çekici gelişmelerinden biri olarak karşımıza çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bu önemli soruşturma, sadece bir belediye başkanını değil, aynı zamanda siyasi danışmanları ve medya dünyasından önemli isimleri de içermektedir.
Soruşturmanın merkezinde, İmamoğlu’nun yanı sıra İBB’nin uzun süredir stratejik danışmanlığını üstlenen Necati Özkan ve TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ bulunmaktadır. Soruşturma dosyasında yer alan dijital veriler, “devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgilerin sızdırılması” iddiasını içermektedir. Bu iddialara göre, yabancı ülkelere ait pasaport kopyaları, askeri mühimmat görüntüleri ve çeşitli stratejik belge örnekleri gibi materyaller bulunmaktadır.
Savcılık, bu belgelerin kimler tarafından paylaşıldığını, ne amaçla kullanıldığını ve seçim kampanyalarıyla bir bağlantısının olup olmadığını araştırmaktadır. Olayın siyasi boyutu ise, soruşturmanın kamuoyuna yansımasıyla birlikte gündemi belirlemiştir. CHP cephesi soruşturmayı “siyasi operasyon” olarak değerlendirirken, hükümet kanadı ise “yargının kendi işini yaptığını” belirtmiştir.
İstanbul Adliyesi’nde gerçekleşen ifade sürecinde, Ekrem İmamoğlu suçlamaları kesin bir dille reddetmiştir. İmamoğlu, “yabancı istihbarat servisleriyle ilişki kurma” ve “devletin gizli bilgilerini üçüncü taraflara aktarma” gibi suçlamaları akıl dışı bulduğunu belirtmiştir. İmamoğlu, “Ben mi casusum? Benden mi casus çıkaracaksınız? İstanbul halkına hizmet eden bir belediye başkanını, ülkesine ajansnetle suçlamak hangi akla sığar?” şeklinde konuşmuştur.
