Zaman aşımı ne zaman doluyor: 5, 10, 20 yıl mı?

zaman-asimi-kac-yilda-doluyor-5-yil-mi-10-yil-19300513_9177_amp.jpg

Vatandaşlar, özellikle borç, alacak, ceza davaları ve tazminat talepleri gibi durumlarda zamanaşımı sürelerini ve geçerli olan süreleri merak ediyorlar. Bazı kaynaklarda 10 yıl, bazı örneklerde ise 20 yıl gibi ifadeler yer alsa da gerçek zamanaşımı süresi nedir ve neden değişiklik gösterir? İşte detaylı ve anlaşılır bir açıklama…

Zamanaşımı nedir?

Hukuk alanında zamanaşımı, belirli bir süre içinde bir hakkın kullanılmaması durumunda dava açma hakkının ortadan kalkması anlamına gelir. Bir kişi, belirli bir süre içinde alacağını talep etmez veya tazminat istemezse, artık o hakkı kullanamaz hale gelir. Zamanaşımı, yargı sürecinin düzenli işlemesi ve tarafların belirsizlik içinde sonsuza kadar beklememesi için önemli bir mekanizmadır.

Borç ve alacak davalarında genel zamanaşımı: 10 yıl

Göz Atın

Türk Borçlar Kanunu’na göre, borç ve alacak ilişkilerinde zamanaşımı süresi genellikle 10 yıldır. Bu süre, taraflar arasında özel bir hüküm bulunmadığı veya kanunda farklı bir süre belirtilmediği sürece geçerlidir. Genel alacak davaları, borç ilişkilerinden kaynaklanan talepler, çeşitli sözleşme türlerinden doğan haklar ve yargılamalar sonucunda alınan kararların icrası gibi durumlar 10 yıllık zamanaşımına tabidir.

5 yıllık zamanaşımı olan alacaklar

Borçlar Kanunu’na göre, kira alacakları, ücret alacakları, vekâlet ücretleri, komisyon ve tellaliye ücretleri ve periyodik olarak ödenen diğer bedeller gibi bazı hak talepleri için özel olarak 5 yıllık zamanaşımı süresi belirlenmiştir. Bu tür alacaklar için dava açılması gereken süre 10 yıl değil, 5 yıldır. Bu süre geçtikten sonra hak talep etmek genellikle mümkün olmaz.

Haksız fiil (trafik kazası, saldırı, tazminat) davalarında zamanaşımı

Haksız fiil nedeniyle açılacak tazminat davalarında süre farklı şekilde işler. Zarar ve fail öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açılması gerekmektedir. Ayrıca, her hâlükârda fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl zamanaşımı süresi uygulanmaktadır. Örneğin, bir trafik kazasında zarar gören kişi, kazayı ve zarara neden olan kişiyi biliyorsa 2 yıl içinde dava açmalıdır.

Ceza davalarında zamanaşımı: Suçun ağırlığına göre 8–20 yıl arası

Ceza hukukunda zamanaşımı süresi, suçun ceza üst sınırına göre belirlenir. Daha hafif suçlarda zamanaşımı süresi genellikle 8 yıl civarında olabilirken, ağır suçlarda bu süre 20 yıla kadar çıkabilir. Bazı ağır suçlarda ise zamanaşımı süresi daha uzun veya hiç uygulanmayabilir. Bu nedenle ceza davalarında zamanaşımı süresinin belirlenmesi için suçun niteliği ve ağırlığı dikkate alınmalıdır.

“10 yıl mı, 20 yıl mı?” sorusunun gerçek cevabı

Türkiye’de zamanaşımı süreleri her dava türüne göre değişkenlik gösterebilir. Özel hukuk, borç ve alacak davalarında genellikle 10 yıl zamanaşımı süresi uygulanırken, kira, ücret, vekâlet gibi alacaklar için bu süre 5 yıldır. Haksız fiil (tazminat) davalarında ise süre 2 yıl ile en fazla 10 yıl arasında değişebilir. Ceza davalarında ise suçun niteliğine göre zamanaşımı süresi 8–20 yıl arasında değişiklik gösterebilir. Bu nedenle her dava için zamanaşımı süresinin dikkatlice incelenmesi önemlidir.

Zamanaşımı süresi sabit değil, davaya göre değişiyor

Türkiye’de zamanaşımı sürelerinin farklı olmasının nedeni, her davanın niteliğinin ve ağırlığının farklı olmasıdır. Borç davalarında genellikle standart bir 10 yıl süresi uygulanırken; ceza davalarında suçun ciddiyetine göre zamanaşımı süresi 20 yıla kadar çıkabilir. Bu nedenle vatandaşların hak kaybı yaşamamak için konuya uygun zamanaşımı süresini bilmesi ve gerektiğinde uzman bir hukukçudan destek alması önemlidir.

Exit mobile version