Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav, 15 Haziran Pazar günü iki oturum halinde gerçekleştirildi. Öğrencilerin sınav sonrası yorumları oldukça farklılık gösterdi. Bazı öğrenciler sınavın genel olarak kolay geçtiğini söylerken, bazıları Türkçe testindeki uzun paragraflardan şikayet etti. Matematik ve İngilizce testlerinin ise oldukça düşündürücü olduğunu belirten öğrenciler de vardı. Sosyal medyada paylaşılan bazı sorular üzerine “Bu nasıl LGS sorusu?” ve “Hangi mantıklı eğitimci bu soruları hazırladı?” gibi sert eleştiriler de yapıldı.
Eğitim uzmanları, sınavı ders bazında değerlendirirken özellikle Türkçe testine ayrı bir parantez açtılar. Uzmanlara göre bu yılki Türkçe soruları, LGS tarihinin en zor testlerinden biri olarak kaydedildi. Soruların uzun, yoruma açık ve çeldirici nitelikte olduğu vurgulandı. Matematik, İngilizce ve din kültürü sorularının da adayları zorladığı belirtildi.
Sınavda öne çıkan bazı sorular ise şunlardı: [Soruların görselleri ve detayları için ekteki linklere bakabilirsiniz.]
Öğrencilerin ve uzmanların sınavdaki zorlukları dile getirmesinin ardından, “LGS sınavında isyan ettiren sorular: Bunu kim hazırladı?” şeklinde sosyal medyada tartışmalar da başladı. Özellikle Türkçe testindeki soruların önceki yıllara göre daha zor ve karmaşık olduğu belirtilirken, matematik ve İngilizce testlerinde de benzer eleştirilerin yapıldığı görüldü.
Liselere Geçiş Sistemi kapsamındaki merkezi sınav her yıl milyonlarca öğrenci tarafından büyük bir heyecan ve endişeyle bekleniyor. Bu sene de sınavın ardından öğrencilerin ve eğitimcilerin yorumları oldukça çeşitlilik gösterdi. Kimileri sınavın zorluğundan şikayet ederken, kimileri ise soruların adil ve ölçülü olduğunu belirtti.
Liselere Geçiş Sistemi kapsamındaki merkezi sınav her yıl olduğu gibi bu sene de gündemde büyük bir yer tuttu. Öğrencilerin ve uzmanların sınav sonrası yaptıkları yorumlar, sınavın önemini ve etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Beklentilerin ve eleştirilerin her zaman olduğu gibi dikkate alınması ve geliştirilmesi gereken alanların belirlenmesi için önemli bir fırsat oluşturdu.
