İsrail askerlerinin tank ve zırhlı araçlarla Lübnan’ın güney topraklarını ihlal ettiği bildirildi. Ülkenin resmi haber ajansı NNA’da yer alan habere göre, İsrail ordusuna ait 2 tank ve 5 zırhlı araç, güneydeki Lehlah bölgesine girdi. Tank ve zırhlı araçlarla sınır hattını geçen İsrail askerlerinin Sur kentine bağlı Alma eş-Şab beldesi yakınlarında konuşlu Lübnan ordusuna 100 metre kadar yaklaştığı bilgisi paylaşıldı.
İsrail askerlerinin iş makineleriyle bölgede topraktan bariyer ve çukurlar oluşturduğu belirtildi. Ateşkes anlaşmasını açıkça ihlal eden İsrail ordusunun keşif uçakları da aynı dakikalarda bölgede uçuşlar yaptığına işaret edildi. NNA’daki haberde, İsrail ordusuna ait helikopterlerin de sınır bölgesine yakın beldelerin üzerinde uçuşlar yaptığı ve Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücüne (UNIFIL) ait bazı noktalarda siren seslerinin çaldığı kaydedildi.
27 Kasım 2024’te yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail’in sıklıkla anlaşmayı ihlal ettiği belirtildi. Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşması kapsamında oluşturulan Ateşkesi Denetleme Komitesinde UNIFIL, Lübnan ve İsrail’in yanı sıra Fransa ile ABD yer alıyor. Lübnan’a yönelik kara saldırıları sırasında sınır hattındaki beldelere giren İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine rağmen 5 noktada varlığını sürdürüyor.
BM Güvenlik Konseyi, Lübnan ile İsrail arasında 12 Temmuz 2006’da başlayan şiddetli savaşa son verilmesi çağrısında bulunan 1701 sayılı kararı, 11 Ağustos 2006’da oybirliğiyle kabul etti. Bu süreçte Lübnan ve İsrail arasındaki çatışmaların son bulması ve barışın sağlanması adına birçok uluslararası girişimde bulunulmuş olsa da, taraflar arasındaki gerginlik devam etmektedir.
Son yaşanan olayda da İsrail’in Lübnan topraklarını ihlal etmesi, bölgedeki gerilimi artırmış durumda. İsrail’in sınırları aşarak Lübnan’a saldırılar düzenlemesi ve ateşkes anlaşmalarını sürekli ihlal etmesi, bölgede kalıcı bir barışın sağlanmasını zorlaştırmaktadır.
Lübnan halkı, İsrail’in saldırgan tutumuna karşı tepkili ve endişeli bir şekilde olayları takip etmektedir. Uluslararası toplumun da bu tür ihlaller karşısında net bir tutum sergilemesi ve taraflar arasındaki gerginliği azaltacak adımlar atması gerekmektedir.
İsrail’in Lübnan topraklarını ihlal etmesi, bölgedeki barış ve istikrarı tehdit etmektedir. Taraflar arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi ve uluslararası toplumun arabuluculuk çabalarının desteklenmesi, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için önemli adımlar olacaktır. Uzun vadede ise taraflar arasında karşılıklı güvenin tesis edilmesi ve sınırların saygı gösterilmesi, bölgede yaşayan insanların huzur ve güvenliği için hayati öneme sahiptir.
Lübnan ve İsrail arasındaki gerginliğin artmaması ve yaşanan bu tür ihlallerin son bulması için tarafların sorumluluklarını yerine getirmesi ve uluslararası toplumun da destek vermesi gerekmektedir. Her iki tarafın da barışçıl yollarla sorunları çözme konusunda kararlı olması, bölgede yaşayan insanların güvenliği ve refahı için elzemdir.