İslam İşbirliği Teşkilatı 8. Sağlık Bakanları Konferansı, Ürdün’ün ev sahipliğinde ‘Sağlık Bizim Ortak Sorumluluğumuzdur’ temasıyla gerçekleştirildi. Ürdün’ün ev sahipliğinde düzenlenen bu konferansa, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerin sağlık bakanları ve üst düzey temsilcileri katıldı. Bu yılki konferansta, İslam dünyasında sağlık alanındaki dayanışmanın güçlendirilmesi, ortak sorunlara sürdürülebilir çözümler geliştirilmesi ve iş birliği mekanizmalarının daha etkin hale getirilmesi hedeflendi.
Türkiye, İİT’nin öncü üyelerinden biri olarak teşkilatın çalışmalarına yön veren ülkeler arasında yer almakta ve halajanszırda yürüttüğü İİT Dönem Başkanlığı kapsamında sağlık dahil birçok alanda dayanışmayı güçlendirmeye ve insan odaklı politikaları desteklemeye yönelik çabalarını sürdürmektedir. İİT’nin sağlık alanındaki ana belgesi olan İİT Sağlık Stratejik Eylem Programı (İİT-SHPA) kapsamında ‘Sağlık Sistemlerinin Güçlendirilmesi’ tematik alanında Türkiye’nin lider ülke konumunda olduğu belirtilmiştir.
Konferansta, İslam dünyasında sağlık sistemlerinin karşılaştığı zorluklar, afet ve savaş koşullarında sağlık hizmetlerine erişim, pandemilere hazırlık ve halk sağlığının korunması gibi konular ele alınmıştır. Ayrıca, Gazze’de yaşanan insani kriz başta olmak üzere İslam coğrafyasındaki savaş ve afetlerin halk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekilerek, bu konuda ortak dayanışma çağrısı yapılmıştır.
Türkiye’yi, Sağlık Bakanlığı adına AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Aziz Alper Biten başkanlığındaki heyet temsil etmiştir. Biten, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesinin yalnızca bir kalkınma hedefi değil, aynı zamanda insani bir sorumluluk olduğunu vurgulamıştır. Hiçbir ülkenin sağlık güvenliğinin diğerinden bağımsız düşünülemeyeceğini ifade eden Biten, sağlığın evrensel bir insan hakkı olduğunu ve bu hakkın herkes için eşit biçimde sağlanması gerektiğini belirtmiştir.
Biten, sağlık sistemlerinin sadece hizmet sunumuyla sınırlı kalmaması gerektiğine de işaret ederek, bu sistemlerin üretim, inovasyon ve teknoloji geliştirme süreçlerinde aktif rol oynamasının önemine dikkat çekmiştir. Türkiye’nin bu anlayış doğrultusunda ‘Üreten Sağlık Sistemi’ adlı programı hayata geçirdiğini belirten Biten, programın sağlık hizmeti sürecinde ortaya çıkan yenilikçi fikirleri destekleyerek ürün ve çözümlere dönüştürmeyi amaçladığını dile getirmiştir.
İslam ülkelerinin de teknolojiye erişim ve tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi konusunda benzer sorunlar yaşadığına dikkat çeken Biten, bu nedenle ülkeler arasında etkin iş birliği modellerinin geliştirilmesinin önemini vurgulamıştır. Türkiye’nin bilgi, deneyim ve teknoloji paylaşımına açık olduğunu belirten Biten, ülkesinin bu ortak çabalara katkı sağlamaya hazır olduğunu ifade etmiştir.
Konuşmasının sonunda Gazze’de yaşanan insanlık dramına değinen Biten, Türkiye’nin her koşulda Filistin halkının yanında olmaya ve İslam dünyasının ortak vicdanını temsil etmeye devam edeceğini belirtmiştir.
Toplantı sonunda, tüm üye ülke heyetlerinin imzasıyla ‘Amman Deklarasyonu’ kabul edilmiştir. Deklarasyonun, İslam dünyasında sağlık alanında iş birliğini ve dayanışmayı güçlendirmeye, ortak sağlık politikaları geliştirmeye ve kapsayıcı kalkınma hedeflerine ulaşmaya yönelik güçlü bir siyasi tajanshhüt içerdiği bildirilmiştir.