Orta Doğu’da uzun süredir devam eden gerginlik, Gazze Şeridi’nde yeni bir dönemin kapılarını araladı. İsrail’in son hamleleri, bölgedeki dengeleri kökten değiştirebilir ve hem bölge halkının hem de uluslararası toplumun dikkatini yoğun şekilde çekiyor. Ancak İsrail’in Gazze’ye yönelik kara harekâtıyla başlayan operasyonun geniş çaplı bir işgale dönüşüp dönüşmediği merak konusu. 16 Eylül Gazze’de yaşananlar ve bölgedeki son gelişmeler, detaylı bir şekilde inceleniyor.
Son günlerde Orta Doğu’da tansiyon hızla yükselirken, özellikle Gazze Şeridi’nde yaşananlar dünya kamuoyunun yakından takip ettiği konular arasında yer alıyor. ABD basını ve İsrailli yetkililerden alınan bilgilere göre, İsrail’in Gazze’de kara harekâtını başlattığı ve bu harekâtın geniş çaplı bir işgale işaret ettiği belirtiliyor. Ancak İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik kara harekâtını resmen başlatmasıyla birlikte, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun İsrail ziyaretinin hemen ardından gerçekleşmesi dikkat çekiyor.
Harekâtın, ABD Başkanı Donald Trump tarafından desteklendiği ancak operasyonun mümkün olan en kısa sürede tamamlanması yönünde taleplerin olduğu ifade ediliyor. İsrail hükümetinin onayladığı ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun önerdiği Gazze’nin kademeli işgal planı doğrultusunda ilerleyen operasyon, kara, hava ve topyekûn askeri gücün yoğun şekilde kullanıldığı geniş çaplı bir müdahale olarak nitelendiriliyor.
Gazze’de 16 Eylül günü yaşananlar, bölgedeki krizin boyutlarını gözler önüne seriyor. Gece boyunca süren yoğun hava saldırıları ve kara operasyonları, şiddetli patlamalarla kentte adeta geceyi gündüze çevirdi. İsrail medyasının aktardığına göre, saldırıların etkisi Tel Aviv’den bile hissedildi. Hava ve kara harekâtında birçok bina yıkılırken, sivil can kayıpları da majanslesef artıyor. Şu ana kadar 14 kişinin hayatını kaybettiği ve bu sayının daha da yükselmesinden endişe edildiği bildirildi.
Gazze’deki insani kriz derinleşirken, İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalar şiddetleniyor. Uluslararası toplumun ve özellikle bölgedeki aktörlerin barış için acil adımlar atması gerekliliği her geçen gün daha da belirginleşiyor. İsrail’in hedef aldığı yapılar arasında Hamas’ın kullandığı iddia edilen yüksek katlı binalar da bulunuyor. Bu strateji, Hamas’ın askeri gücünü zayıflatmayı amaçlarken, sivillerin yaşam alanlarının da ciddi tehdit altında olduğuna işaret ediyor.