Denizli’de yaşanan trajik olayda polis memuru eşi tarafından uykuda öldürülen anne ve 2 ve 7 yaşındaki çocukları, son yolculuklarına uğurlandılar. Olay, Denizli’nin Merkezefendi ilçesine bağlı Karaman Mahallesi’nde bir evde meydana geldi. Polis Memuru Coşkun Söylemez, ailesini yeni görev yerine götürmeyince, yıllık izin için eşinin ve çocuklarının yaşadığı evine gitmişti. Sabaha karşı uyudukları sırada, Coşkun Söylemez, eşi Nazlı Söylemez ile 7 yaşındaki oğlu Yağız Söylemez ve 2 yaşındaki kızı Duru Söylemez’in başına ateş etti ve ardından kendisini vurdu. Olayı duyan kayınvalide komşularından yardım istedi ancak anne ve çocuklarının hayatını kaybettiği belirlendi. Coşkun Söylemez ise hastaneye sevk edilirken yolda hayatını kaybetti. Ailenin cansız bedenleri otopsi için adli tıp kurumu morguna kaldırıldı ve cenazeler Servergazi Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Coşkun ve Nazlı Söylemez çiftinin 2017 yılında evlendikleri ve Coşkun Söylemez’in yap sat emlak işinden dolayı büyük bir borcu olduğu ve bunalıma girdiği öne sürüldü. Otopsinin ardından cenazeler yakınlarına teslim edilerek Hacı Süleyman Civan Fetih Cami’sine getirildi ve burada cenaze namazı kılındı. Cenaze töreninde imamın, katil babanın soyadını kullanmaması dikkat çekti. Çevik kuvvet polisi Coşkun Söylemez’in cenazesinin ise memleketi Burdur’a bağlı Gölhisar ilçesinde defnedileceği öğrenildi.
Bu acı olayın ardından aile yakınlarının ve çevrelerinin büyük bir şok yaşadığı belirtildi. Coşkun Söylemez’in ani ve şiddetli tepkisinin, maddi zorluklar ve bunalımın bir sonucu olduğu düşünülüyor. Söylemez çiftinin evliliklerinin üzerinden çok fazla zaman geçmediği ve bu dramatik olayın herkesi derinden etkilediği ifade ediliyor.
Denizli’de yaşanan bu trajik olay, aile içi şiddetin ve psikolojik sorunların ne kadar büyük bir tehlike oluşturduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Toplumda bu tür sorunlara karşı farkındalık oluşturmak ve yardım mekanizmalarını güçlendirmek, benzer acı olayların yaşanmasını engellemek adına önemli bir adım olacaktır. Bu tür olayların tekrarlanmaması için toplum olarak birlikte hareket etmeli ve sorunların çözümü için destek olmalıyız. Aksi takdirde, benzer trajedilerin yaşanması kaçınılmaz olacaktır.