ABD’de Filistin’i destekleyen göstericiler, ABD medyasının İsrail’in Gazze’ye saldırılarına ilişkin haberlerinin “taraflı ve pasif dille” olmasını protesto etti. Başkent Washington’daki NBC, Fox News, MSNBC, The Hill gibi medya kuruluşlarının ofislerinin bulunduğu sokakta bir araya gelen göstericiler, İsrail’in Gazze’ye saldırılarına ilişkin haberlerin taraflı olmasını ve medyanın suç ortaklığına devam etmesini eleştirdi.
Gösteri sırasında taşınan dövizlerde “Soykırıma medyanın suç ortaklığını durdurun.” ve “Medya yalan söylüyor, Gazze ölüyor.” gibi sloganlar yer aldı. Gösteriyi düzenleyen Hazami Barmada, yaptığı konuşmada Gazze’de yaşanan acımasız saldırılara dikkat çekerek, medyanın sessiz kalmaya devam etmesini eleştirdi. Barmada, medyanın Gazze’deki toplu ölümleri normalleştirerek Filistinlilerin sesini ikinci plana attığını dile getirdi.
Medya kuruluşlarının, “İsrail insanları aç bırakıyor.” yerine “İnsanlar aç kalıyor.” gibi pasif bir dil kullanarak gerçekleri yansıtmadığını belirten Barmada, medyanın insanların ölümünü normalleştirerek duyarsızlaştırdığını vurguladı. Barmada, medyanın haber dilindeki bu pasifliğin, insanların gerçekleri görmesini engellediğini ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının vahametini gizlediğini söyledi.
Göstericiler, medyanın Filistinlilerin acılarını ve yaşadıkları zulmü yeterince yansıtmadığını düşünerek, bu duruma karşı seslerini yükselttiler. Medyanın tarafsız ve objektif olması gerektiğini savunan göstericiler, İsrail’in Gazze’ye saldırıları konusunda medyanın gerçekleri açık bir şekilde aktarması gerektiğini belirttiler.
ABD medyasının İsrail’in Gazze’ye saldırılarına ilişkin haberlerinde tarafsız olmaması ve pasif bir dil kullanması, Filistin’i destekleyen birçok kişiyi rahatsız etti. Göstericiler, medyanın gerçekleri gizleyerek insanları yanılttığını ve İsrail’in Gazze’de yaptığı zulmü normalleştirerek sözde objektif bir dil kullandığını savundular.
Göstericilerin bu protestosu, medyanın sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği ve gerçekleri objektif bir şekilde yansıtarak toplumu bilgilendirmesi gerektiği yönünde bir mesaj içeriyordu. Medyanın, siyasi veya ekonomik baskı altında kalmadan gerçekleri aktarması ve insan hakları ihlallerini görmezden gelmemesi gerektiği vurgulandı.
