1968 yılında Vietnam’da yaşanan Tet Saldırısı, savaşın en büyük harekatlarından biri olarak tarihe geçti. Kuzey Vietnam’ı destekleyen Çin ve Rusya ile ABD destekli anti-komünist Güney Vietnam arasındaki çatışmalar, savaşın sonunu getirecek olaylara yol açtı. Bu dönemde ABD’de büyüyen savaş karşıtı hareketlere rağmen, Vietnam’a çok sayıda Amerikan askeri gönderildi. Güney Vietnam’ın başkenti olan Saigon, isyan ve kaosun hüküm sürdüğü bir şehir haline gelmişti.
Bu kaos ortamında, sokaklarda savaştan yara almış bir şekilde koşan cesur bir çocuk vardı. Adı Lo Manh Hung ya da “Jimmy” olarak biliniyordu. Jimmy, Vietnam Savaşı’nı belgeleyen en genç fotoğrafçı olarak tanınıyordu. Kardeşi Quyen, onun her şeyin fotoğrafını çekebilecek kadar cesur ve kararlı biri olduğunu söylüyordu. Diğer kardeşi ise Jimmy’nin kendi yaşamını hiç düşünmeden her fotoğrafı çekmek için çabaladığını anlatıyordu.
Jimmy, babası Lo Vinh’in izinden giderek savaş muhabirliği yapmaya başladı. Richard, Jimmy’nin fotoğraf çekmeyi sevdiğini ve risk aldığını belirtiyor, onu hızlı ve keskin gözlü bir fotoğrafçı olarak tanımlıyordu. Jimmy’nin cesareti ve yeteneği, cephe hattında güçlü fotoğraflar çekmesini sağladı ve bu fotoğraflar uluslararası alanda satıldı.
Ancak küçük yaşı bazen Jimmy’nin işini zorlaştırıyordu. Polisler, sokaklarda dolaşırken onu basın mensubu olarak kabul etmiyordu ancak askerlerle iyi ilişkiler kurabiliyor ve diğer fotoğrafçıların ulaşamadığı yerlere girebiliyordu. Aynı zamanda savaş sırasında ailesine bakma sorumluluğunu da üstlenmişti.
Jimmy’nin fotoğrafları annesi tarafından tab ediliyor ve ailecek birlikte çalışıyorlardı. Ancak savaşın tehlikeleri kaçınılmazdı ve Jimmy iki kez yaralandı. Her defasında iyileşip işine geri dönen Jimmy, savaşın sonuna kadar fotoğraf çekmeye devam etti.
1973’te son Amerikan askerleri Vietnam’dan çekilince, Güney Vietnam’ın ele geçirilmesi kaçınılmaz hale geldi. Jimmy ve ailesi de diğer Güney Vietnamlılarla birlikte kaçarak Guam Adası’ndaki bir mülteci kampına sığındı. Ancak Jimmy, sonradan California’ya yerleşerek daha sakin bir yaşam sürmeye başladı.
Jimmy, son yıllarında Vietnam’a geri dönüp fotoğrafçılığa tekrar başladı. Ancak 2018’de ülkeye dönüşünden kısa bir süre sonra kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti. Jimmy’nin mirası, sadece dünyanın dikkatini Vietnam Savaşı’na çekmekle kalmadı, aynı zamanda kendi ailesinin hayatta kalmasını sağladı.
Sonuç olarak, Jimmy’nin cesareti ve tutkusu, dünyaya savaşın yıkıcı etkilerini gösteren güçlü bir miras bıraktı. Ailesiyle birlikte yaşadığı zorlu dönemlerde, fotoğrafçılığa olan sevgisi ve kararlılığı sayesinde hayatta kalmayı başardı ve unutulmaz bir iz bıraktı. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte insanlar doğanın keyfini çıkarmak için açık hava etkinliklerine yönelirler. Özellikle piknik yapmak, kamp kurmak, doğa yürüyüşleri yapmak gibi aktiviteler popüler hale gelir. Bu tür etkinlikler hem bedensel hem de zihinsel sağlığımızı olumlu yönde etkiler. Aynı zamanda stres atmak, rahatlamak ve doğanın güzelliklerini keşfetmek için de harika fırsatlar sunar.
Piknik yapmak, aile ve arkadaşlarla bir araya gelmek için harika bir fırsattır. Doğanın kucağında mangal yapmak, sohbet etmek, oyunlar oynamak ve gün boyu keyifli vakit geçirmek için ideal bir seçenektir. Ayrıca piknik yaparken doğal ve sağlıklı besinleri tüketmek de vücudumuza oldukça faydalı olacaktır. Taze sebzeler, meyveler, kepekli ekmekler ve bol su içeren içeceklerle beslenmek, sağlıklı bir yaşam için önemlidir.
Kamp kurmak da yaz aylarında yapılabilecek keyifli etkinliklerden biridir. Kamp ateşinin etrafında oturmak, yıldızları seyretmek, ormanın sesleri eşliğinde huzur bulmak insanı doğanın bir parçası gibi hissettirir. Kamp yaparken çadır kurmak, ateş yakmak, doğada yürüyüş yapmak gibi aktivitelerle hem bedenimizi hem de ruhumuzu dinlendirebiliriz. Aynı zamanda kamp yaparken teknolojiden uzaklaşarak doğayla baş başa kalmak da oldukça değerlidir.
Doğa yürüyüşleri yapmak da yaz aylarında tercih edilen aktiviteler arasındadır. Dağlarda, ormanlarda, sahillerde yapılan yürüyüşler hem bedenimizi hareket ettirir hem de çevreyi keşfetmemize olanak tanır. Temiz hava soluyarak, kuş sesleri eşliğinde yürümek stresi azaltır ve ruhumuzu dinlendirir. Ayrıca doğa yürüyüşleri sırasında çeşitli bitki ve hayvan türlerini gözlemleyerek doğa hakkında bilgi sahibi olabiliriz.
Tüm bu açık hava etkinlikleri insanların doğayla yeniden bağlantı kurmasını sağlar. Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi ve şehir hayatının koşuşturmacası insanları doğadan uzaklaştırmıştır. Bu nedenle yaz aylarında doğada vakit geçirmek, yeniden doğayla bütünleşmek önemlidir. Doğanın sunduğu huzur, dinginlik ve güzellikler insanların ruhunu besler ve yeniler.
