Yemen’in başkenti Sana’da düzenlenen eylem, İsrail’in Gazze’ye ve ABD’nin Yemen’e yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Husilerin kontrolündeki Sana’da bulunan Sebin Meydanı’nda, “28 Mart Dünya Kudüs Günü” nedeniyle on binlerce kişi bir araya gelmiştir. Protestocular, “İsrail kanser, ABD büyük şeytan” gibi sloganlar atarak, Ramazan’ın son cuma gününü Kudüs Günü olarak kabul etmişlerdir. İslam’ın kutsal şehri olan Kudüs’ü kurtarma sözü veren göstericiler, İsrail’in Gazze ve ABD’nin Yemen’deki saldırılarına karşı tepkilerini dile getirmişlerdir.
Eylemde yapılan açıklamalarda, İsrail’in Gazze’de ve ABD’nin Yemen’de sürdürdüğü saldırılar vurgulanmıştır. Yemenlilerin, Siyonistlerin ve ABD’nin saldırılarına karşı direnme kararlılıklarını sürdürecekleri belirtilmiştir. Husilere ait El-Mesira televizyonu, ülkenin çeşitli bölgelerinde “Dünya Kudüs Günü” dolayısıyla gerçekleştirilen gösterilere dair bilgiler paylaşmıştır.
Eylemdeki katılımcılar, İsrail’in Filistin halkına yönelik zulmünü kınarken, ABD’nin Yemen’e yaptığı saldırıları da sert bir şekilde eleştirmişlerdir. Kudüs’ün İslam dünyası için ne kadar önemli bir simge olduğunu vurgulayan protestocular, bu kutsal şehri koruma ve özgürleştirme sözü vermişlerdir. İsrail’in ve ABD’nin bölgedeki saldırgan politikalarına karşı duruşlarını net bir şekilde ortaya koymuşlardır.
Yemenli protestocuların eylemi, bölgede yaşanan çatışmaların ve zulmün bir son bulması için uluslararası toplumun daha fazla duyarlı olması gerektiğine işaret etmektedir. İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve ABD’nin Yemen’e karşı yürüttüğü politikalar, bölgede daha fazla istikrarsızlığa ve insanlık dramına yol açmaktadır. Bu nedenle, Yemenli protestocuların bu tür eylemleriyle uluslararası kamuoyunun dikkatini çekerek, bölgedeki adaletsizliklere karşı seslerini duyurmak istedikleri anlaşılmaktadır.
Yemen’in başkenti Sana’da gerçekleştirilen “Dünya Kudüs Günü” eylemi, İsrail’in Gazze’ye ve ABD’nin Yemen’e yönelik saldırılarını kınayan ve bu zulme karşı direnen bir duruşu temsil etmektedir. Yemenli protestocuların bu tür eylemlerle uluslararası toplumu bilinçlendirme çabaları, bölgedeki çatışmaların sona ermesi ve adaletin sağlanması adına önemli bir adımdır. Herkesin barış ve adalet içinde yaşayabileceği bir dünya için, bu tür eylemlerin ve seslerin daha fazla duyulması gerekmektedir.
