ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy arasındaki gerilimin artmasıyla birlikte, iki ülke arasındaki gerginlik de derinleşiyor. Ukraynalı Büyükelçi Zalujnıy, İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House’ta düzenlenen bir konferansta, ABD’nin dış politika yaklaşımını eleştirdi. Zalujnıy, Beyaz Saray’ın “Tüm Batı dünyasının birliğini sorguladığını” belirterek, “Görüyoruz ki dünya düzenini değiştirmeye çalışan sadece şer ekseni ve Rusya değil, ABD de sonuçta bu düzeni yok ediyor” ifadesini kullandı.
Ukraynalı büyükelçi, Washington’un tutum değişikliğinin NATO’nun varlığını sona erdirebileceğini öne sürerek, Moskova’nın bir sonraki hedefinin Avrupa olabileceği uyarısında bulundu. ABD’nin Ukrayna’ya istihbarat desteğini durdurması ve Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlığını kınamayan BM kararına karşı çıkması, “tüm dünya için büyük bir zorluk” olarak değerlendirildi.
Zalujnıy, daha önce Ukrayna’nın Genelkurmay Başkanı olarak görev yapmış ve daha sonra Londra Büyükelçisi olarak atanmıştı. ABD Başkanı Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski arasında Oval Ofis’teki görüşmede yaşanan tartışmanın ardından, kameralar önünde yaşanan kavga sonrasında ortak basın toplantısının iptal edilmesi ve nadir toprak elementleri anlaşmasının imzalanmamasıyla gerginlik artmıştı. Trump, Zelenski’nin Amerikan halkına saygısızlık ettiğini savunurken, Zelenski ise özür dileyecek bir şey yapmadığını belirtmişti.
Kongre’de yaptığı konuşmada Trump, Zelenski’nin kendisine bir mektup gönderdiğini ve Ukrayna’nın nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalamaya ve barış görüşmelerine hazır olduğunu ifade etmişti. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı Direktörü John Ratcliffe ise Oval Ofis’teki tartışmanın ardından Ukrayna’ya istihbarat desteğini ve askeri sevkiyatı geçici olarak durdurduklarını doğrulamış, ancak bunun geçici olduğunu vurgulamıştı.
Ukrayna Büyükelçisi Zalujnıy’nin sert açıklamaları ve ABD ile Ukrayna arasındaki gerilim, uluslararası ilişkilerde yeni bir boyut kazanmış durumda. Bu gelişmeler, bölgedeki siyasi dengeyi değiştirebilecek nitelikte ve taraflar arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Trump yönetiminin dış politika tutumunda yaşanan değişiklikler, uluslararası toplumda endişe yaratmaya devam ediyor. Her iki ülkenin de bu süreci nasıl yöneteceği ve krizi nasıl çözeceği, uluslararası kamuoyunda merakla bekleniyor.
