Suriye’de 53 Yıllık Esad Dönemi Sona Mı Erdi?

featured

Suriye’de 53 yıl süren Esad yönetiminin sona erdiğine dair gelişmeler, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. 8 Aralık 2024 itibarıyla, Suriye’nin başkenti Şam’ın da içinde bulunduğu stratejik bölgelerin kontrolü, Heyet-i Tahrir’uş Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçı gruplara geçti. Bu yazımızda, Esad rejiminin çöküşü ve Suriye’de yaşanan son gelişmelerin ne anlama geldiğini, olası sonuçlarını ve bölgedeki etkilerini detaylı bir şekilde ele alacağız.

Esad Dönemi Sonrası Suriye’nin Geleceği Ne Olacak?

Suriye’de 53 yıl süren Esad yönetiminin son bulması, pek çok kişi tarafından tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor. 1971 yılında Hafız Esad’ın iktidara gelmesinin ardından, oğlu Beşar Esad’ın da 2000 yılında devlet başkanı olmasından itibaren Suriye, aynı yönetim tarafından idare ediliyordu. Peki, 53 yıl süren bu yönetimin sona ermesi, Suriye için ne anlama geliyor?

Esad rejiminin düşüşü, ülkede uzun yıllardır devam eden iç savaşın, cihatçı grupların ve muhaliflerin kazandığı önemli bir zafer olarak görülüyor. HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesiyle birlikte, Suriye’nin siyasi haritası yeniden şekillenmeye başlıyor. Ancak bu gelişme, sadece Esad ailesinin devrilmesiyle son bulmuş gibi görünmüyor. Bu, aynı zamanda Baas Partisi’nin 61 yıllık iktidarının da son bulduğunu gösteriyor.

Esad Ailesinin Suriye’yi Terk Etmesi Ne Anlama Geliyor?

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Esad ailesinin ülkeyi terk ettiğini duyurdu. Bu haber, gece saatlerinde Şam’daki askerlere çekilme emri verilmesinin ardından doğrulandı. Beşar Esad ve ailesinin, özel bir uçakla Suriye’yi terk etmeleri, ülkede yaşanan siyasi ve askeri değişimin en somut göstergesi oldu.

Esad ailesinin ülkeden ayrılması, sadece siyasi bir değişimi değil, aynı zamanda Suriye’nin geleceği için yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Birçok kişi, Esad yönetiminin sona ermesiyle birlikte, Suriye’deki iç savaşın nihayetinde sona erip ermeyeceğini ve halkın yeni bir yönetim için ne kadar hazır olduğunu tartışıyor.

Yeni Yönetim: HTŞ ve Cihatçı Grupların Rolü Ne Olacak?

Esad’ın ülkeyi terk etmesinin ardından Şam, HTŞ öncülüğündeki “Askeri Operasyonlar İdaresi”nin kontrolüne geçti. HTŞ’nin bu kadar geniş bir bölgeyi kontrol etmesi, cihatçı grupların Suriye’deki politik gücünü ne denli arttırdığına dair ciddi soruları gündeme getiriyor. HTŞ’nin, Suriye’nin başkentini kontrol altına alması, yalnızca askeri bir zafer değil, aynı zamanda ideolojik ve siyasi olarak da önemli bir dönüm noktası anlamına geliyor.

HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Culani’nin açıklamaları, bu durumun nasıl yönetileceği hakkında ipuçları veriyor. El-Culani, kamu kurumlarına yaklaşılmaması gerektiğini ve eski hükümetin bürokratlarının gözetiminde kalan bu kurumların güvenliğini sağlamaları gerektiğini belirtiyor. Bu, HTŞ’nin Suriye’deki devlet yapısını yeniden inşa etme sürecine nasıl yaklaşacağına dair önemli bir gösterge.

Suriye’de Halkın Beklentileri ve Yeni Hükümet Kurulacak mı?

Suriye Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali, Esad rejiminin düşmesinin ardından yeni hükümet kurmaya hazırlıklı olduklarını belirtti. El-Celali, Suriye’nin halk tarafından seçilecek bir hükümetle yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kimseye dokunmayacağız, muhaliflerle işbirliği yapmaya hazırız” dedi. Ancak, Esad sonrası Suriye’de halkın gerçekten nasıl bir hükümet istediği ve bu hükümetin ne şekilde oluşacağı henüz belirsizliğini koruyor.

El-Celali’nin bu açıklamaları, Suriye halkının gelecekteki yönetime dair umutlarını yeşertiyor. Ancak, HTŞ ve diğer cihatçı grupların bu sürece dahil olup olmayacakları ve halkın demokratik bir yönetim talebine nasıl karşılık verileceği büyük bir soru işareti.

Kürt Güçlerinin Durumu ve Olağanüstü Hal

Esad rejiminin çöküşü, sadece Arap milliyetçiliğiyle özdeşleşen Baas Partisi’nin değil, aynı zamanda Kürt güçlerinin de durumu üzerinde etkiler yaratabilir. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Esad’ın devrilmesinin ardından bölgedeki olağanüstü hal ilan etti. Kürt yönetimi, bölgede güvenliğin sağlanması için hazırlıklı olduklarını belirtti.

Bu durum, Suriye’deki Kürt güçlerinin bağımsızlık ya da özerklik taleplerinin daha fazla gündeme gelmesine yol açabilir. Özellikle Suriye’nin kuzeyinde etkin olan YPG ve PYD, Şam’ın düşmesinin ardından ne tür adımlar atacaklarını değerlendireceklerdir.

İsrail’in Suriye’ye Operasyonu ve Bölgesel Etkiler

Esad’ın düşmesinin ardından, bölgedeki diğer güçler de hızlı bir şekilde hareket etti. İsrail, Suriye’nin güneyindeki Kuneytire bölgesine kara operasyonu başlattı. İsrail’in bu adımı, Suriye’nin güney sınırındaki güvenliği sağlama amacı taşıdığını açıklasa da, Suriye içindeki siyasi boşluk ve dağılmış güvenlik yapısı, bölgedeki gerilimi arttırabilir.

Suriye’nin Geleceği Hangi Yöne Gidiyor?

Suriye’de 53 yıllık Esad yönetiminin son bulması, bölgedeki dengeleri önemli ölçüde değiştirdi. Yeni bir hükümetin kurulup kurulamayacağı, HTŞ ve cihatçı grupların gelecekteki rolü, Kürt güçlerinin politik tutumu ve bölgesel güçlerin müdahalesi, Suriye’nin geleceğini şekillendirecek ana faktörler arasında yer alacak. Suriye’deki bu tarihî dönüşüm, sadece Suriye’yi değil, tüm Orta Doğu’yu etkileyebilir.

Suriye’nin geleceği, halkın kendi kaderini tayin etme hakkı ile birlikte, bölgesel aktörlerin etkileşimiyle şekillenecektir. Ancak bu sürecin, halkın özgürlüğü ve demokratik hakları adına nasıl sonuçlanacağı, dünya genelinde büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.

Benzer Haberler

Bir Cevap Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Yazar TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!