Türk müziğinin sevilen ismi Sibel Can, katıldığı bir programda geçmişte yaşadığı korkunç bir olayı anlattı. Sanatçı, kendisini eşi olarak gören saplantılı bir hayranı yüzünden büyük korku yaşadığını ifade etti.
İbrahim Selim’in YouTube programına konuk olan Sibel Can, sunucunun “1990’lar ve 2000’lerde herkesin platonik aşkıydınız. Hiç unutamadığınız bir aşk ilanı var mı?” sorusu üzerine dikkat çeken bir hikaye paylaştı. Can, fanatik bir hayranının işi abartarak kendisini eşi ve çocukları gibi görmeye başladığını anlattı. Bir gün büyük bir koli geldiğini ve içinden çıkanların kendisini oldukça korkuttuğunu belirtti. Kolinin içinde domates, biber, açık lokum, reçel, bir gecelik, bir tane paçalı don ve kendi kızı Melisa’ya da bir elbise olduğunu söyleyen Can, beraberinde bir mektup olduğunu ve mektupta “Ben İstanbul dışındayım, lütfen çocuklarıma iyi bak. Az kaldı karıcığım, geleceğim. Melisa çok seviyor diye ona da lokum aldım.” yazdığını aktardı.
Ancak korku dolu anlar bununla da sınırlı kalmadı. Sibel Can, başka bir gün gelen koliden çıkan bir bıçakla birlikte durumun ciddiyetini fark ettiklerini belirtti. Bu noktada gerçekten çok korktuğunu ve durumun artık normal olmadığını düşündüğünü ifade eden Can, hemen emniyete başvurduklarını ve polisin hızla harekete geçerek bu saplantılı hayrana ulaştığını söyledi. Can, “Allah iyilik versin” diyerek olayın sonuçlanmasından dolayı rahatladığını belirtti.
Sibel Can’ın yaşadığı bu korkunç olay, hayranlık duygusunun saplantıya dönüşmesinin ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Sanatçı, bu deneyiminden sonra daha dikkatli olmaya ve hayranlarının sınırlarını aşan davranışlarına karşı daha tedbirli olmaya karar verdiğini dile getirdi.
Türk müziğinin sevilen ismi Sibel Can’ın, saplantılı bir hayranın yaşattığı korku dolu anları anlattığı bu program, izleyicileri oldukça etkiledi. Sanat dünyasının ünlü isimlerinin bile benzer olaylarla karşılaşabileceğini gösteren bu hikaye, hayranlık kavramının sınırlarını ve insanların özel hayatlarına saygı gösterme gerekliliğini bir kez daha hatırlattı. Sibel Can’ın cesurca paylaştığı bu deneyim, sanatçının hem kendi güvenliği hem de hayranlarının sağlığı ve güvenliği açısından önemli bir ders niteliği taşıyor.
