İsrail yetkililerinin, Suudi topraklarında bir Filistin devleti kurulmasını önermesinin ardından ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen hafta yaptığı “Gazze Şeridi’ni ele geçirip halkını yerinden etmeye” ilişkin açıklamalarına karşı Arap dünyasından ve uluslararası camiadan birçok tepki gelmişti. Bu gelişmelerin ardından, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin istişareler devam ederken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı’nın önerisinin olumlu olduğunu ve yeni bir fikir olduğunu doğruladı.
Netanyahu, Trump’ın Gazze’yi hapishaneye çevirdiği ve şimdi onları hapishaneden çıkarma fikrini reddettiklerini belirtti. Ayrıca Netanyahu, Mısır’ın Filistinlilerin yıkılan bölgeden ayrılmasını engellediğini ve onlara ayrılma şansı verilmesi gerektiğini söyledi. Netanyahu, Filistinlilerin devletlerini kendi toprakları yerine Suudi Arabistan’da kurmalarını önerdi ve İsrail’in teröre karşı direnen Filistinlilere, Gazze’nin yeniden inşasının ardından geri dönmelerine izin vereceğini açıkladı.
Ancak Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Netanyahu’nun Filistinlilerin topraklarından sürülmesine ilişkin sözlerini kesin bir dille reddetti. Açıklamada, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgalci aşırılık yanlısı zihniyetini kınadı ve Suudi topraklarında bir Filistin devleti kurulmasına ilişkin yorumlara doğrudan atıfta bulunmadı. Mısır ve Ürdün de İsrail’in önerilerini eleştirirken, Kahire, bu fikri “Suudi egemenliğinin doğrudan ihlali” olarak nitelendirdi. Suudi Arabistan ise, “kardeş” devletlerin Netanyahu’nun sözlerini reddetmesine değer verdiğini belirtti.
Netanyahu’nun açıklamaları ve önerileri, uluslararası camiada tartışmalara neden olurken, Filistin meselesindeki çözüm arayışlarına yeni bir boyut kazandırdı. İsrail’in Filistinlilere karşı tutumunu ve çözüm önerilerini değerlendiren uluslararası toplum, barışın sağlanması için taraflar arasında yapıcı diyalogların önemini vurguladı.
Sonuç olarak, Netanyahu’nun Suudi Arabistan’da bir Filistin devleti kurulmasını önermesi ve Trump’ın Gazze’yi hapishaneye çevirme fikrine karşı çıkan tepkiler, Orta Doğu’da barış ve istikrarın sağlanması için atılması gereken adımları gündeme getirdi. Uluslararası toplumun, taraflar arasında yapıcı diyalogları teşvik etmesi ve çözüm odaklı adımlar atmaları beklenirken, Filistin meselesinin çözümü için daha fazla çaba harcanması gerektiği vurgulandı.