Ebubekir Sıddık Kaya isimli bir kişi, sosyal medyada kendisini “hoca” olarak tanımlayan ve Türk sinemasının sevilen isimleri Kemal Sunal ve Adile Naşit hakkında ağır iddialarda bulunan bir şahıs olarak gündeme gelmişti. Adile Naşit’in mezarının açıldığını iddia eden Kaya, “Mezarı bir açıyorlar nasıl bir manzara biliyor musun? Adile Naşit’in şu bacağı var ya ensesinden sokmuşlar ağzından çıkarmışlar” şeklinde şok edici açıklamalarda bulunmuştu.
Ardından Kemal Sunal’a da “Mason” diyerek benzer iddialarda bulunan Kaya, “Evimizin esprili adamı da Kemal Sunal, 44. dereceden Türkiye’nin en büyük masonlarından biri. Kemal Sunal’ı da evimizin komedyeni diye çaktılar bize, Adile Naşit’i evimizin tonton annesi diye çaktılar. Zaten Yeşilçam’da kimi çaktılarsa hepsi Ermeni…” şeklinde şaşırtıcı sözler sarf etmişti.
Kemal Sunal ve Adile Naşit’in aileleri ise Türk sinemasının önemli isimlerinden olan bu ikiliyi hedef alan Ebubekir Sıddık Kaya hakkında yasal işlem başlatmaya hazırlanıyor.
Yukarıda bahsedilen olaylar, Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden olan Kemal Sunal ve Adile Naşit’in hatıralarına saygısızlık olarak nitelendirilebilir. Her iki sanatçı da Türk sinemasının altın çağında izleyicileri güldürmeyi başarmış, halk tarafından sevilen ve sayılan isimlerdir. Kemal Sunal’ın komedi anlayışı ve Adile Naşit’in tonton annesi rolleri, Türk halkının hafızasında özel bir yer edinmiştir.
Bu tür iddiaların ortaya atılması, sanatçıların hatıralarına ve ailelerine saygısızlık olarak kabul edilmektedir. Kemal Sunal ve Adile Naşit gibi Türk sinemasının efsane isimlerine yönelik yapılan bu tür çirkin suçlamaların asılsız olduğu ve sanatçıların anısına leke sürmeye çalıştığı düşünülmektedir.
Ebubekir Sıddık Kaya’nın yaptığı açıklamalar, sadece Türk sinemasının sevilen isimlerine değil, aynı zamanda Türk kültürüne ve sanatına da zarar vermektedir. Bu tür ifadelerin yayılması, toplumda kutuplaşmaya ve ayrışmaya neden olabilir. Bu sebeple, Kemal Sunal ve Adile Naşit’in ailelerinin hukuki yollara başvurarak bu tür iftiraların önüne geçme çabaları, sanat camiası ve halk tarafından destek görmektedir.
Kemal Sunal ve Adile Naşit gibi Türk sinemasının unutulmaz isimlerine karşı yapılan bu tür saldırıların, toplumun değerlerine ve birlik beraberliğine zarar verdiği açıktır. Sanatçıların hatıralarına ve ailelerine saygı göstermek, Türk sinemasının geçmişine ve mirasına sahip çıkmak adına önemlidir. Bu tür iftiraların kaynağının ve nedenlerinin araştırılması, sanat camiası ve toplumun huzurunu sağlamak adına önemli bir adım olacaktır.
