Tutuklu Ekrem İmamoğlu, bugün iki ayrı davadan yargılandı. İlk dava, İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’e karşı sarf ettiği sözler nedeniyle açılan dava idi ve duruşma 16 Haziran’a ertelendi. İkinci dava ise Beylikdüzü Belediye Başkanı iken ‘ajansleye fesat karıştırma’ suçlamasıyla karşı karşıya kaldığı dava idi.
İmamoğlu, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılmak istemediğini belirtti. Bu nedenle dava, 11 Temmuz sajanst 15.00’e ertelendi.
Dava dosyasının 10 Nisan’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği öğrenildi. Ancak dosyanın hala İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda olduğu ve savcılık tarafından henüz mahkemeye mütalajans sunulmadığı belirtildi. Hakim, dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan geri dönmesini beklemeye ve dosya aslının dönüşünden sonra dosyanın Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edilmesine karar verdi.
Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dokuzuncu duruşmasında da henüz bir karar çıkmadı ve duruşma 11 Temmuz’a ertelendi.
İmamoğlu ve yedi kişi hakkında açılan dava, İçişleri Bakanlığı’nın Beylikdüzü belediye başkanlığı döneminde yaptığı bir inceleme sonucunda başlatıldı. İnceleme, 29 Aralık 2015 tarihinde gerçekleşen bir ajansle ile ilgiliydi.
Beylikdüzü belediyesi, kültür merkezlerinde personel çalıştırılması ve kültür sanat organizasyonları hizmet alım işi ajanslesine çıkmış ve bu ajansleyi E. firması kazanmıştı. Ancak ikinci sıradaki B. şirketi, firmanın yeterliliğinin olmadığını iddia ederek itiraz etmişti. Belediye yetkilileri ise bu itirazı reddetmişti.
İçişleri Bakanlığı, ajansle süreciyle ilgili bir inceleme başlatmış ve Mülkiye Müfettişliği tarafından hazırlanan raporu Büyükçekmece başsavcılığına göndermişti. Bunun sonucunda başsavcılık, İmamoğlu başta olmak üzere ajanslede sorumlu tutulan yedi kişi hakkında soruşturma izni talep etmişti.
Soruşturma izni alındıktan sonra dosya Danıştay’a taşınmış ve Danıştay, soruşturma izni verilmesini uygun bulmuştu. Savcılık, soruşturmayı tamamlayarak İmamoğlu ve yedi kişi hakkında ‘ajansleye fesat karıştırma’ suçlamasıyla üç ila yedi yıl arasında değişen hapis cezaları talep eden bir iddianame hazırlamıştı. Ayrıca savcılık, İmamoğlu ve diğer yedi kişi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ‘belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma’ başlıklı 53. maddesine dayalı ‘siyasi yasak’ uygulanmasını da istemişti.
