Keşan ilçesine bağlı Çamlıca köyünde, Balkan geleneği olan ‘Bocuk Gecesi’ kutlaması düzenlendi. Gecede, ürkütücü kıyafetler giyen ve yüzlerini boyayan veya maske takan kişiler, evlerin pencere ve kapılarını vurarak hane halkını korkutarak geleneği yaşattılar.
Çamlıca köyünde gerçekleşen etkinlikte, korku masalı ve hikayelerin anlatılmasının ardından gençler beyaz çarşaf giyip camları vurarak köylüleri korkuttular. ‘Bocuk Gecesi’ kutlamasına Tekirdağ, Kırklareli ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden gelenler de katıldı. Türk Patent Enstitüsü tarafından ‘Çamlıca Bocuk Gecesi’ olarak tescillenen etkinlik, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girebilmesi için çalışmaların başlatıldığı bir etkinlik olarak ön plana çıktı. Antik dönem, Ortaçağ ve bölgenin etkileşim içinde bulunduğu diğer kültürlerin izlerini taşıyan koreografiler ve gösteriler de etkinlikte sergilendi.
Etkinlik alanında canlı müzik ve DJ performansları da sunuldu. Beyaz ya da kırmızı çarşaf giyen gençler, konuklara kabak tatlısı dağıttılar. Yüzleri boyalı ve maskeli kişiler sokaklarda dolaşarak ev sakinlerini korkuttular.
Çamlıca köyü sakinlerinden Nursel Engin, geceye özel olarak kabak pişirip gelenlere ikram ettiklerini belirtti. Engin, “Bu gelenek yıllardan beri devam ediyor ve kutlama yapıyoruz. Bugüne özel kabak pişirdik, gelenlere de ikram ediyoruz. Ben kendimi bildim bileli Bocuk Gecesi’ni kutluyoruz. Umarım daha uzun süre devam eder” dedi.
Kadriye Keçmen de (75), geleneğin yaşatılmasından dolayı mutluluk duyduklarını söyledi. Keçmen, “Büyüklerimiz hep bize bocuk gelip almasın diye kabak pişirip ikram edin derlerdi. Ben de bu gece onun için kabak pişirdim. Gençler de gelip bizi korkuttu. Gerçekten çok mutlu olduk, çünkü bir gelenek yaşatılıyor” diye konuştu.
Etkinliğe Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinden gelen Banu Gezer ise, “Lüleburgaz’dan geliyorum. İlk kez katılıyorum Bocuk Gecesine. Aslında çok fazla bilgim yoktu. Kostümümüzü giyip, makyajımızı yaptık. Bu sene kısmet oldu gelmek. Çok eğlenceli geçiyor gece. Umarım böyle devam eder” şeklinde konuştu.
Çorlu ilçesinden gelen Dilay Şen ise, Balkan göçmeni olduğu için geleneği yaşatmak istediğini belirtti. Şen, “Ben bunun Halloween’dan daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum. Balkan kültürünün yanı sıra buradaki korku temaları da harika. Kötü ruhların kovulduğuna inanılan bir gelenek olduğunu biliyorum. Balkanlar’da bu tür adetler vardır. Ben de Balkan göçmeniyim” ifadelerini kullandı.
Bocuk Gecesi, Ortaçağ’dan kalan bir gelenek olup, ‘Bocuk’ denen varlığın eve gelmemesi ve kötülük yapmaması için her evde mutlaka kabak pişirildiği inancına dayanmaktadır. Gecede kabak tatlısı, ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı, ceviz gibi yiyecekler yenilmektedir. Aile halkı, komşular ve akrabaların katıldığı gecede kabağın yanı sıra mutlaka akıtma yapılması da ayrı bir önem taşımaktadır. Gençler, çarşaflara bürünerek komşularını ‘Bocuk geliyor’ diye korkuturlar. ‘Bocuk’ denilen varlığın beyazlar içinde insan görünümünde gezdiğine inanılır. Bocuk Gecesi, ayrıca kışın en sert gecesinin simgesi olarak kabul edilmektedir. Gece suya atılan tahta, sabah suyun üzerinde donmuş olarak bulunursa, o evdeki kişilerin o yıl boyunca sağlıklı, sıhhatli, dayanıklı ve güçlü olacağına inanılmaktadır.
