Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Aralık 2024 tarihinde Mısır’ın başkenti Kahire’de gerçekleştirilen Gelişen 8 Ülke (D-8) Zirvesi’ne katıldı. Zirvede, Erdoğan’ın özellikle KOBİ’lerin (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler) desteklenmesi konusunda önemli açıklamalarda bulunması dikkat çekti. Türkiye’nin son yıllarda ekonomi alanındaki kaydettiği ilerlemeler ve genç nüfusun sunduğu fırsatlar üzerine yaptığı vurgu, zirvenin ana gündem maddelerinden biri oldu. Peki, D-8 ülkeleri arasında KOBİ’lerin desteklenmesinin önemi ne? Bu adımlar Türkiye ekonomisini nasıl şekillendirebilir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KOBİ’lere Yönelik Vizyonu: D-8’in Rolü Ne Olacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve sırasında yaptığı konuşmada, D-8 ülkelerinin KOBİ’lere yönelik daha etkili programlar düzenleyerek, bu işletmeleri çeşitli alanlarda desteklemeleri gerektiğini belirtti. Erdoğan, D-8’in mevcut imkanlarının daha etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini vurguladı. Bu, ticaret, yatırım, kırsal kalkınma, tarım, turizm, enerji ve ulaştırma gibi çeşitli sektörlerde KOBİ’leri bilgilendirecek ve onları destekleyecek programların başlatılmasına işaret etmektedir. Ayrıca, D-8 ülkelerinin kendi aralarındaki ticareti artıracak şekilde tercihli ticaret anlaşmalarından azami derecede faydalanmalarının önemi de belirtildi.
D-8 Ülkelerinin Genç Nüfus Avantajını Değerlendirme Fırsatları
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan bir diğer önemli konu ise, D-8 ülkelerindeki genç nüfusun potansiyeli oldu. Erdoğan, Türkiye ve diğer D-8 ülkelerinde nüfusun büyük kısmının gençlerden oluştuğuna dikkat çekerek, bu genç nüfusun ekonomiye katkısının sağlanmasının sürdürülebilir kalkınma için kritik olduğunu belirtti. Batı dünyasında nüfusun yaşlandığı bir dönemde, genç nüfusun iyi değerlendirilmesinin bir avantaj olduğunu vurguladı. Türkiye’nin bu doğrultuda, gençlerin teknolojik ve dijital becerilerini geliştirmeye yönelik projeler yürüttüğünü de sözlerine ekledi.
KOBİ’lere Yönelik Programlar Ne Tür Fırsatlar Sunacak?
KOBİ’ler için oluşturulacak programların, bu işletmelerin ekonomik kalkınmaya katkısını artırmayı hedeflemesi bekleniyor. Bu programlar, KOBİ’lerin uluslararası ticarette daha aktif rol oynamalarını sağlayacak, aynı zamanda D-8 ülkeleri arasında ekonomik işbirliklerini güçlendirecektir. Türkiye’nin bu alandaki öncü rolü, diğer ülkelerin de benzer adımlar atmalarını teşvik edebilir. Erdoğan’ın sözlerine göre, özellikle D-8’in güçlü işbirliği, ekonomik kalkınma yolunda KOBİ’lere büyük fırsatlar sunacak.
Suriye’nin Geleceği ve D-8 Ülkelerinin Katkıları
Zirve sırasında, Erdoğan ayrıca Suriye’nin içinde bulunduğu zor durumu ve bu ülkedeki istikrarın sağlanması için D-8 ülkelerinin daha fazla katkı sunması gerektiğini belirtti. Suriye halkının birliğe, dayanışmaya ve uzlaşıya ihtiyaç duyduğunu söyleyen Erdoğan, bu noktada D-8 ülkelerinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini ifade etti. Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması, terörden arındırılmış bir Suriye’nin inşası, D-8 ülkelerinin ortak hedeflerinden biri olmalıdır.
D-8’in Güçlenmesi İçin Yeni Üye ve Ortaklara Kapı Açılmalı mı?
Erdoğan, D-8 teşkilatının etki alanını genişletmek için yeni üyeler ve ortaklarla ilişkilerini güçlendirmesi gerektiğini belirtti. Son yıllarda Azerbaycan’ın D-8’e katılımıyla büyük bir atılım gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, bu genişlemenin diğer ülkeler için de bir örnek teşkil etmesini istedi. D-8’in daha büyük bir aileye dönüşmesi, uluslararası ilişkilerdeki etkinliğini artıracak ve daha güçlü bir ekonomik işbirliği platformu oluşturacaktır.
D-8 Zirvesi’nin Türkiye Ekonomisine Katkıları Ne Olacak?
D-8 Zirvesi, sadece bölgesel işbirliklerini güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda KOBİ’ler ve genç nüfus gibi önemli ekonomik faktörlerin desteğiyle, Türkiye’nin küresel ekonomideki konumunu daha da pekiştirecektir. Erdoğan’ın zirve kapsamında yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin ekonomik kalkınma yolundaki kararlılığını ve D-8 ülkeleriyle daha güçlü bir işbirliği sağlama hedefine olan bağlılığını göstermektedir. KOBİ’lerin ve gençlerin daha fazla desteklendiği bir Türkiye, sürdürülebilir kalkınma açısından önemli bir adım atmış olacaktır.