İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ege Denizi’nde meydana gelen depremlerle ilgili önemli bir değerlendirme yaparak sismik aktivitenin volkanik hareketliliğe neden olabileceği uyarısında bulundu.
AFAD, son günlerde Ege Denizi’nde art arda yaşanan depremlere ilişkin hazırladığı değerlendirme raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, bölgede olası bir volkanik aktivitenin gerçekleşmesi durumunda, volkandan çıkan ince taneli volkanik kül malzemesinin havadan rüzgarla taşınması, patlama kolonunun yüksekliği ve çökmesine bağlı olarak piroklastik akışlar ve tsunami gibi tehlikelerin etkilerinin ülkeye kadar ulaşabileceği belirtildi. Raporda ayrıca, devam eden sismik aktivitenin potansiyel bir volkanik hareketliliğe neden olabileceği vurgulandı. Ancak benzer bir durumun 2011-2012 yıllarında yaşanmasına rağmen herhangi bir volkanik aktiviteye yol açılmadığı da belirtildi.
Ege Denizi’nde yaşanan bu sismik aktivitenin deprem, volkanizma ve tsunami tehlikeleri açısından dikkatle takip edildiği ifade edildi. AFAD verilerine göre, 26 Ocak’tan bu yana Ege Denizi’nde 750’den fazla deprem kaydedildi. Bu depremlerden büyüklüğü 1’den küçük 1, 1-2 arası 109, 2-3 arası 293, 3-4 arası 294 ve 4-5 arası 57 adet meydana geldi. En büyük deprem ise 5.2 büyüklüğünde olarak kaydedildi ve özellikle Yunanistan’da paniğe yol açtı.
AFAD’ın yaptığı bu önemli değerlendirme, Ege Denizi’nde yaşanan depremlerin potansiyel risklerine dikkat çekmektedir. Sismik aktivitenin devam etmesi durumunda volkanik hareketliliğe yol açma ihtimali bulunduğundan, ilgili kurumlar ve yetkililer tarafından sürekli olarak takip edilmekte ve gerekli önlemler alınmaktadır. Bu tür doğal afetlerin olası etkilerine karşı toplumun bilinçlendirilmesi ve hazırlıklı olunması da önem arz etmektedir.
Sonuç olarak, Ege Denizi’nde yaşanan sismik aktivitenin volkanik hareketliliğe neden olabileceği ihtimaline karşı gerekli tedbirlerin alınması ve sürecin yakından takip edilmesi gerekmektedir. Doğal afetler karşısında önlem almak ve toplumu bilinçlendirmek, olası zararların en aza indirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
